Sayfalar

22 Temmuz 2010 Perşembe

KIBRIS BARIŞ HAREKATI

20 Temmuz 2010...Kıbrıs Harekatının yıldönümü kutlandı geçen gün...Tam 36 sene geçmiş bu haklı harekatımızın üstünden.Bu harekat zamanın Başbakanı Ecevit'in deyişiyle 'Yalnızca Türklere değil,Rumlara da barış getirmek için düzenlendi."Kıbrıs stratejik olarak önemli bir adadır.Bu adanın hakimi yıllarca değişkenlik gösterdi.Kimi zaman Türkler,kimi zaman Rumlar,kimi zaman da İngilizler hakim oldu bu adaya.20. yüzyıl başlarında adaya İngilizler hakimdi.Rum ve Türklerden oluşan ada halkı bağımsızlık mücadelesi vererek İngilizleri çıkardı.1950'lerin sonuna doğru Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla bir ortak devlet kuruldu.Ancak Rumlar bu ortak devlet modeline karşı çıkarak adanın tek hakimi olmak istedi.Rumlar anlaşmaları ve anayasayı hiçe sayarak Türklere saldırılarda bulundu.Kıbrıs'taki Rum milliyetçilerinin adanın yalnızca Rumlara ait olması gerektiğini ileri sürmesi ve bu amaçla Türk kasabalarına baskınlar düzenlemeleri ile birçok Türk kökenli insan katledildi.Rumlar bu mücadelelerine 'Enosis' yani 'yok etme' adını verdi.Kurdukları terör örgütü EOKA ile de 'Enosis'i gerçekleştirmeye başladılar.Tam bir vahşet yaşanıyordu.EOKA Türk köylerini basarak kundaktakinden en yaşlısına kadar birçok Türk'ü katletti.Kıbrıs Türkleri cehennemi yaşıyordu.Türkiye ve Yunanistan arasındaki ipler iyice gerildi.İki ülke savaşın eşiğindeydi.ABD'nin arabuluculuğu sonuç vermedi.15 Temmuz 1974'de Yunanistan'dan darbe haberi geldi.Başpiskopos Makarios'a düzenlenen darbe sonucu iktidara Sampson geldi.Sampson Kıbrıs'ta da hakim olmaya başladı.O günlerde Türk gazetelerinde yayınlanan bir fotoğraf tüm ülkenin sabrını taşırdı.Fotoğrafda bir Türk evini basan EOKA militanlarının banyoya sığınan anne ve küçük çocuklarını katletmesi gözler önüne seriliyordu.Kan dolu küvette cansız yatan bu Türk ailesi bardağı taşıran son damla oldu.Toplanan Milli Güvenlik Kurulu savaş kararı aldı.Birçok Türk genci gönüllü yazıldı ve 20 Temmuz 1974 sabah saat 5.30'da Türk paraşütçüleri Kıbrıs semalarında gözüktü.Askeri Harekat başlamıştı.Türklerde sevinç Rumlarda korku gözleniyordu.Uçaklarımızın bombardımanının ardından saat 8.30'da adaya denizden de çıkarma yapıldı.Bu çıkarma Karaoğlanoğlu Plajı'na yapıldı.Şaşkınlığını üstünden atan Rumlar akşama doğru karşı taaruza geçti.Türk kuvvetleri bir yandan köylerin güvenliğini sağlıyor diğer yandan da şehirleri ele geçiriyordu.Bu arada da Türk kuvvetlerin henüz ulaşamadığı Türk köylerine Rumlar şerefsizce saldırılar düzenledi.22 Temmuz'da Girne ele geçirildi.Lefkoşa'ya paraşütçülerimiz indi.Yunan birliklerinin Türk birliklerine saldırmasıyla savaş tüm adaya yayıldı.Pakistan, Afganistan, İran,Libya ve Suudi Arabistan Türkiye'yi desteklediğini ve yardım edeceği sözünü verdi.Türk müdahalesi sonucu Yunanistan'daki cunta idaresi ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki Nikos Sampson Hükümeti yıkıldı.Türkiye 22 Temmuz 1974'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin ateşkes çağrısına uyarak ateşkes ilan etti.Taraflar Cenevre Konferansında anlaşma çabası gösterdi.Cenevre Konferansına katılan Türk Dışişleri Bakanı Turan Güneş anlaşmanın mümkün olmadığı anlamına gelen ''Ayşe Tatile Çıksın." parolasını Başbakan Bülent Ecevit'e bildirdi ve 13 Ağustos'da İkinci Kıbrıs Harekatı başladı.(Ayşe,Turan Güneş'in kızının adıdır.)13 Ağustos'ta Türk birlikleri tekrar ilerlemeye başladı ve 16 Ağustos'ta Lefke ve Magosa'nın kurtarılmasıyla sona eren üç günlük II. Harekatı'nı gerçekleştirdi.Bu sonuçla Türk tarafının sınırları çizildi.Harekat sonunda Türkiye 500 askerini şehit verdi.70 Kıbrıslı Türk asker ve 270 Kıbrıslı Türk şehit oldu.Yunan tarafında 4 bin ölü vardı.BM bu harekat ve sonucu işgal olarak nitelendirdi.Katliamı patlamış mısır ve kolayla izleyen BM sonuca 'İşgal lan bu.' demeyi görev bildi.Kıbrıslı Türkler ise kurtarıcısı olan TSK'ya minnettardı.Kıbrıs Türkleri katliamdan kurtarılmış oldu ve asayiş sağlandı.Birleşmiş Milletler'e göre Kıbrıs Cumhuriyeti hala adanın tek hakimidir yani ortak devlet anlayışı fiilen olmasa da hukuken sürmektedir.BM yayınladığı bildiriyle KKTC'nin hiçbir Birleşmiş Milletler üyesi tarafından tanınmamasını istedi.Günümüzde de KKTC'yi tanıyan tek BM üyesi Türkiye'dir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder